..
Seth beni pek sevmez, sever aslında ama bazen de sevmez
işte. Fazla dengesizmişim, nefes almadan konuşurmuşum, yavaş konuşsam da ne
dediğim hiç tam anlaşılmazmış zaten. Oysaki biliyor kara kız’dan önce hiç
konuşamazdım ben, nefes bile alamazdım nefes alışlarım boğardı beni de kara kız
sayesinde başladım konuşmaya. Biliyor ama yine de diyor işte, çok konuşuyorsun
çürük, eskiden nefeslerin boğarmış seni şimdi çok koşurken nefessizlikten
gideceksin diyor. Nereye gideceğimi de anlamıyorum, çok konuşmak beni boğmuyor
konuştukça soluyorum diyorum o da beni anlamıyor. Seth benden pek hazzetmez
yani, sever bazen aslında da pek de sevmez işte.
Yine de beni shiro’yla tanıştırdı. Neden yaptı niye yaptı
bilinmez çünkü shiro seth’in değerlisi, benden de bazen hazzetmez o yüzden
neden tanıştırdı bilmem. Ama ben seviyorum seth’i hem beni shiro’yla
tanıştırdığından beri daha çok seviyorum. Shiro beni çok sever çünkü, ya da
bana öyle diyor bilmiyorum. Seth ona hep söyleniyor, nesini seviyorsun bunun bu
çürük öyle böyle çürük değil, bak gıcırdıyor bu o kadar çürük diyor. Shiro da
hep ısırıyor onu, shiro beni seviyor galiba gerçekten, hep kızar ısırır seth’i,
severim istediğimi diyor.
Kara kız bana kelimelerimi nasıl bulacağımı gösterdi hala en
büyük pişmalığım kara kız. Shiro da bana kara kız gibi şarkı söylemeyi
öğretecekmiş öyle dedi, kara kız gibi gülerek etrafında dönemem kimsenin zaten
etrafında dönecek kimsem de yok, ama olsun shiro dedi ki yine de onun gibi
söyleyebilirsin şarkılar türküler bağırabilirsin dedi. Ben pek emin değilim
kendimden, ben beceremem bağırmayı ama o inanıyomuş bana, seth de shiro olur
dediyse olur diyor. Beni pek desteklemez aslında ama shiroya tapar işte o da
öyle birisi. Kıskanıyorum onu bazen çünkü ben kara kız’ı kaybettim, teşekkür
edemeden kaybettim ama onun shiro’su hala yanında. Kara kız’ı kargalar götürdü
nefes nefeseyken kara kız, benim yüzümden, ama seth shiro’sunu her
kaybettiğinde buluyor. Kim götürse bir şekilde geri alıyor shiro’sunu, benim
gibi oturup bakmıyor arkasından saf salak. Seth pek çürük değildir çünkü, seth
biraz tam tersimdir, seth çürük neyse tam tersidir.
Seth beni tam zamanında buldu derim hep, tam zamanında buldu
çünkü tam kargalar beni de götürüyordu. Aynı kara kız giderkenki gibi nefes
nefeseydim, gülümsemiyordum ama nefes nefeseydim ve aynı kara kız gibi birine
bakıyordum. Seth’in dediğine göre o hep ordaymış aslında, beni de etrafımda
yuvarlak çizen kara kız’ı da bilirmiş, sadece ben kafamı sadece kara kız varken
kaldırdığım için onu bilmezmişim. Hatta kara kız bir kere ona da şarkı
söylemiş, bunu duyunca çok sinirlenmiştim, bir de kırgındım, zaten shiro’su
vardı seth’in bir de kara kız ona da mı şarkı söylemişti yani, olacak iş
değildi. Seth de bana kırılayım diye söylemişti zaten, bir gün yine çok
konuşmuşum diye sinirlenmiş bana bağırmıştı, ben de ona bağırdım, sonra bağırdı
dedi kara kız’ın bana da şarkı söyledi, özel mi sandın kendini yoksa,
kelimelerim kayboldu o anda. Konuşamayınca boğulurum ben, kelimelerimle
soluklanırım soluklarımı kaybettim o öyle diyince, o da sinirle söylemişti
zaten özür diledi sonra. Bir de seth benden pek hazzetmez ama gördü galiba
boğuluşumu, kafamı yine kaldıramayışımı çünkü geldi anlattı, dedi sadece bana
değil üç beş kişiye söyledi, karga zorlamıştı dedi. Karga zorlamış söylesin
diye, oysaki zorla söyletilmezdi şarkılar. Zaten kara kız da gülmemiş,
etraflarında önmemiş zıplayarak, durmuş öyle söylemiş, bağırmamış da sessizce
söylemiş. Seth’i hala kıskanıyorum ama kara kız ona şarkı söylememiş aslında
biliyorum, sinirim geçti o yüzden.
Seth beni niye buldu,
neden buldu bilmiyorum çünkü uzaktan belliydi başıma bela olacağın der, ben de
anlamam, madem biliyordu benden hazzetmeyeceğini neden buldu beni, üstüne daha
neler neler yaptı, çok minnettarım çok seviyorum ben seth’i de o beni bazen
sevmez işte. Ama iyi ki buldu da aldı beni o kargalardan canım seth, o an
farkında değildim tabii kargalar beni kara kız’a götürür sanıyordum, çok
kızmıştım o gün seth’e beni bulduğu için, o hep der ki öyle baktın bana hiçbir
şey söylemedin kızsaydın bağırırdın der, salak der, neden konuşmadın,
söyleseydin gitmek istiyorum diye bulmazdım seni. Ama yalan söylüyor, çünkü
duydum onu, shiro’yu benimle tanıştırmamıştı daha, gizlice dinlemiştim kapı
arasından beni anlatıyordu. Shiro dedi, kelimeleri yoktu ama gözleri çığlık
atıyordu, kargalara bırakamazdım onu, o çığlık atan gözlerinden geriye tek
kelime bırakmazlardı, izin veremedim onun da alevini çalmalarına dedi. Konuşsaydın
bırakırdım der bana hep ama aslında bırakmazdı, biliyordu sinirli olduğumu
gözlerim söylemiş çünkü seth’e, nasıl yaptılar anlamadım ama söylemişler işte,
ama yine bırakmazmış aslında beni seth. O yüzden derim hep, seth beni bazen
sevmez, çünkü beni sever ama bazen de sevmez işte.
Yorumlar
Yorum Gönder